HOŞGELDİNİZ BALLI ARICI BAKIRCI


24 Ekim 2011 Pazartesi

KEKLER HAZIR, BESLEME TAMAM



Geçen hafta havaların  soğuk olmasından dolayı arılığa gitmedik.Ama sanılmasın hiç bir iş yapmadık.Akpınar'a bir kaç kez gidildi. Şimdilik Akpınar depo görevi görüyor.İhtiyacımız olan malzemeleri alıp biraz da ortalığa çeki düzen verdik. Bu kış yapılacak iş çok gözüküyor.Yeni çıtalar bahara hazırlanacak,yeni ana kutuları ve ruşetler yapılacak.....v.s. iş çok....


Arılığa gidemedim ama bu hafta bol bol kitap okuma fırsatım oldu.Özellikle Ahmet İNCİ Hocamızın kitabını ilgiyle okudum.Kendi uygulamalarımızla karşılaştırdım.Diğer kitap ise Arıcılığın Temel Esasları(Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders yayını) Bu kitabı İkinci okuyuşum.İlk okuduğumla ikinci okuduğum çok fark ediyor.
Ayrıca internetten Arıcılık sitelerini ve bloglarıda  takip etme imkanı buldum.


  Perşembe günü Birol abi'ye kek yapmaya gidildi.Teşkilat hazır hemen şeker'i putraşekerine çevirip,Bal ve polen ilave ederek  makinada iyice karıştırdık....


Hazırladığımız kek'leri poşetlere koyup paketledik.Rengi ve kıvamı güzel acaba tadı nasıl.....?Bu na da arılar karar versin.


Nihayet bu hafta pazar günü arılığa gittik.Çok şükür kavuşturana özlemişiz.Kimilerine tuhaf gelebilir ama arıcı ustalarımız daha iyi bililer Bu arı hayvanını görmeyince iğnesini yemeyince olmuyor.
Arılığa geldiğimizde geçen haftadaki yağışlar toprağı iyice yumuşatmış.Kovansehbaları iyice toprağa gömülmüş.


Kovanlarımızdan biri yan yatmış düzeltme esnasında kovan devrilip uçuş tahtası kırılmış.Çok şükür arılarda problem yok.


Batan sehbalarını çıkarıp ayaklarının altına mermer parçaları koyup batmalarını engelledik.artık kolay kolay bir daha batmaz.


Daha sonra hafta içi hazırlanan kekleri kovanlara vermeye başladık.Havanın güzel ve sıcak oluşu arıları tek tük de olsa  uçuruyordu.Anormal bir durum olmaz ise artık mart'a kadar  kek yok.


Arıları rahatsız etmeden yağmaya fırsat vermeden hızlı bir şekilde kekleri verdik.Bir bant oluşturup 3 kişi 2 saat olmadan 300 kadar kovanın keklerini verdik. 


 Bu esnada Yusuf GÜRBÜZ abinin 2 katlı kovanların dan birini açdık.Arı 9.çıtaya kadar basmış kuvvetli bir koloni.Bu kovanlar katta kışlayacak gözüküyor.Söylenene göre katta kışlayan arı kolay kolay oğula gitmezmiş.Bakalım baharda nasıl olacak....


 Arılığı yeniden düzenleyip ayrıldık.


Daha sonra kovanlardan ayrı bir yerde bulunan ana kutularına bakmaya gittik.Görünüşte bir sıkıntı gözükmüyor.Her şey yerli yerinde.


Maşallah ana kutuları nın kontrollerinde problem gözükmüyor.Kutuların genelinde arı verdiğimiz kekleri yarılamış,ortadaki iki çıtada salkıma girmiş gözüküyor.Bu kutuları Allah'ın izniyle bahara çıkarmak benim için çok çok önemli.Ana arı üretimi başlı başına ayrı bir iş İnşallah bu işte muvaffak oluruz.


 Arılığın çevresinde alıçlar çok güzel gözüküyor .Ekip sigara molası verince bende hemen alıçların yanındayım. Tatları harika,soğuk yedikçe lezzetlenirmiş.


Ana kutularımız Birol abinin kayınbiraderi olan İlker beyin bahçesinde. Onlarda bu hafta sonu bahçeye çalışmaya gelmişler.Çay içip sohbet ettik Bahçelerini düzenlerken bizlerde heveslenip azda olsa bel yaptık.Eee bahçenin hakkını verelim.İlker beye de buradan bir kez daha teşekkür edelim ev sahipliği için.


9 Ekim 2011 Pazar

2011 SEZON FİNALİ


Bu cumartesi mesaimizi ana kutularına ayırdık.3 adet yalancılayan ve 1 terk ana kutumuz vardı.Bu kutuların kadrolarında da ciddi kayıplar vardı.Bu kutuları kapatıp arılarını ve çerçevelerini stoğa verdik.Diğer ana kutuları kışlama moduna girmişti ...


Genelin de 4 çıtalı ana kutumuzun ortadaki 2 çıta kemerli ve kapalı yavrulu,yan duvarlar ise ballı çerçeveler mevcut ,kadrosu kuvvetli kışa hazır vaziyette...


Bu da yağmalanmış kutumuz sanki atılmış gibi ne arı kalmış nede bal,tam takır kuru bakır...


Ana kutusunun dibi adeta rendelenmiş gibi petek parçaları dolu...

Tüm ana kutularımızı elden geçirerek eksiklerini ana stok kutusundan alıp takviyeledik.Kimine ballı duvar kimine asker kimine de kapalı yavru vererek kutuları hazırladık.Artık kışı geçirmek için Tandır'a gitmeye hazır 21 ana kutusu,2 de ana stoklama...


Pazar sabah 06:30'da Akpınar'dan Hüseyin abi ile beraber kutuları arabaya yükleyip Tandır'ın yolunu tuttuk.
Akpınardaki arılığın son hali...

  
Yaklaşık 1 saatlik yolculuktan sonra  ana kutularını kazasız belasız Tandır'a indirdik.Tandır da hava Eskişehir den çok farklı serin soğuk bir hava var.Kutuların giriş deliklerini açtığımızda arıların dışarı çıkmasıyla girmesi bir oldu.Soğuk hava arıların uçmasını engelleyerek yağmayı ve terkleri engellemiş olacak.
Ana kutularını koyduğumuz yerde Birol abinin de kutuları var. Onlar çoktan kışlamaya girmişler...


Tandırdaki nakil işlemi bitince ,bu sefer tüm EKİP ailelerini de alarak tekrar Tandır'a geldik. Neredeyse artık gelenekleşen sezon sonu pikniğini yapmaya.Mönüde köfte ve güveçte bıldırcın var...Bıldırcınlar malum Birol abi'den.


Ocakbaşı her zaman ki gibi benim.Bir yandan güveci hazırlarken bir yandan da Yusuf abiye  köftelerin kalite kontrollünü yaptırıyorum.Yusuf abi EKİP'in lideri olarak personelin yediğiyle yakından ilgileniyor.Selçuk bey ise sıranın kendine gelmesini nasılda bekliyor. 


Hanımlar ise yemek öncesi çay keyfi yapıyorlar.


Yemekler hazırlanıp sofralar kuruldu.Bu gün yemekte hanımlar var işimiz zor.İnşallah tam not almışızdır.


Yemeklerimizi yerken 2011 sezonunun artılarını ve eksilerini tartışıp 2012 yılında da yapacaklarımızı planlıyoruz.Bu esnada yemeklerin lezzeti tüm ekip'in yüzünü güldürüyor.Allah ağzımızın tadını bozmasın.








Yediklerimizi biraz hazmedelim.Yemeğin arkasından hamak ve salıncak iyi geldi.


İşte tüm ekip bir arada ,Allah nazarlardan korusun,biz büyüğü ile küçüğü kocaman bir AİLE'YİZ.Bu ailenin tüm fertlerine başta eşlerimiz olmak üzere bizlere destekleri için teşekkür ederiz.Hep beraber daha nice yeni bereketli sezonlara ....
 Unutmadan şunu belirtmek isterim ki;Bana arıcılığı öğreten bu dostlarla tanışmama vesile olan Halil BİLEN USTAMA da sonsuz teşekkürleri bir borç bilirim....

2 Ekim 2011 Pazar

TATSIZ SÜRPRİZ


Bu hafta arılığa gitmeden Tandır köyü'nün üstünde bulunan yangın kulesine çıktık.Manzara harika bu mevkiden tüm bölge rahatlıkla gözüküyor.Tandır köyü karşımızda tam bir orman köyü..


Yangın gözetleme kulesinde görevli memur arkadaşın dürbünü ile çevreyi seyretme imkanı bulduk.Çevrede yakılan anızların ne kadar tehlike arz ettiği buradan çok rahat görülüyor.Bu güzelliklerin kıymetini bilip,korumak buradaki görevlilerin değil hepimizin görevi olmalı...

 





    Bu bölgede çiğdemlerde açmış...


Arıların polenleri nereden getirdiği belli oluyor.


Arılığa geldiğimizde anormal bir durum gözükmüyordu.Her şey yerli yerinde


.Hava ise çok güzel arılar bu güzel havanın tadını çıkarıyorlar...Kovan önünde güneşleniyorlar.


Bu gün arılığımıza Özgür BENLİ arkadaşımız misafir olarak geldi.Kendisi uzun zamandır arılığı ziyaret edip çalışmalarımızı yakından görmek istiyordu, sağ olsun ziyaretle yetinmeyip çalışmalarımızda bize yardımcı oldu.İnşallah güzel duygularla ayrılmıştır.


Geçen hafta yaptığımız Formik asit uygulaması sonucunda azda olsa ölü varroa'lara raslandı.


Birol abinin ana stoklaması ise bomba gibi bu zamanda  dalak bile örmüş maşallah diyelim nazar değmesin.

         
     
Pazar günü Akpınardaki arılığa gidip ana kutularını kontrol edecektik.Fakat tatsız bir sürprizle karşılaştık.Arılıktaki odamızın kapısın daki cam kırılıp içeri girilmiş bazı özel eşyalarımız alınmış.Alınan eşyaların çok büyük maddi değeri olmasa bile moralimizi bozmaya değdi.Ayrıca Hüseyin Amca'nın da aynı depodan 20 çuval arpasını almışlar.Jandarmaya haber verdik.Bazı delilleri toplayıp ayrıldılar.İnşallah failleri yakalarlar.Bu moral bozukluğu danmıdır bilinmez blog'a  yazıyazmak bile içimden gelmiyor.Hayırlısı olsun bununla gelmiş, geçmiş olsun.