BALLI BAHÇE..... NEREDEN NEREYE

Kasım 2011 de bahçeye ilk geldiğimizde her yer bakımsızdı.Kuşburnu,göğen...v.b  adını bilmediğim çalı diken  her yeri sarmıştı.Bu güne kadar sanki hiç el değmemiş gibiydi.Bahçe dere kenarında olduğundan sadece kavak dikilmiş,önceden kesilen köklerde bahçenin düz alanını kaplamıştı......Aplikasyonu nu yaptırarak sınır kazıkları çakıldı.

İlk iş Çalıları temizlemek oldu.Her türlü kesici aletlerle işe koyulduk.Zeminin karlı ve çamurlu oluşu işleri iyice zorlaştırıyor,ayakta durmak bile iş oluyordu.Üstüne üslük çalıların dikenleri de cabası.....

Kes,kes ...bitmiyor

 Sağ olsun Yahya KARATAŞ arkadaşımızda o gün bize eşiyle beraber gelip yardımcı oldular.kesilen çalıları,dalları bahçenin ortasına yığmaya başladık.  

Her hafta sonu ve fırsat bulduğumuz her gün ağaç ve çalı temizliyorduk.Yorucu ve uzun bir süreçti.Hiç bitmeyecekmiş gibiydi.

Kesilenleri yakmak görünüşte çok kolay gibi gözükse de koca bir günü aldı.Ateşin boyu yaklaşık 4 metre ye kadar ulaştı.Yaklaşmak çok zor olduğu gibi,bir yandan da ateşi beslemek lazım.O gün Fedai KORKUSUZ arkadaşımın çok yardımları olmuştu.Kendisine teşekkür ederim.

Kesilenler ortadan kalkınca bahçe artık kendini gösterdi.Alan genişleyerek bahçe sınırları belli oldu.

 Bahçenin zemininde bulunan  kesik kavak köklerini de kepçe vasıtasıyla söküp bahçeyi işlenecek hale getirdik.10'un üzerinde kök çıkarılıp temizlendi.

Kökleri temizledikten sonra Abdullah arkadaşımızın traktörüyle bahçeyi derinden birkaç kez sürdü. Kesilen çalı kökleri de bu sayede toprak üstüne çıkardık.Bahçenin sürülecek duruma gelmesi ,onca haftanın emeklerini görünce heyecanım ve keyfim tüm yorgunluğumu alıp götürüyordu.

Artık yavaş yavaş bahar yaklaşmakta,meyve fidanları da dikime hazır.Çocuklara ağaç dikmenin keyfinin ve manevi hazzını anlatmak için aile dostumuz Mustafa KORKMAZ arkadaşım ve ailesiyle birlikte fidanları diktik.

Sebze fidelerini de  dikildi.

Fidanların ve sebze fideleri dikilince su ihtiyacı iyice arttı.Benzinli bir su motoru alarak bahçenin yanındaki dereden su çekip bahçenin su işi de şimdilik çözüldü.

  

Bahçeyi ekip dikmeye başlayınca çevresini de çevirmek şart oldu.Artık sınırlar belirlendi.

Bahçede kullanılacak bir masa lazım olunca......Kendi imalatımız bir ormancı masası yaptık.El emeği göz nuru....

 Bahçe iyiden iyiye güzelleşmeye başladı.Artık her fırsatta bahçeye geliyoruz.

Çocuklar kendi diktiklerini toplarken ki mutlulukları görülmeye değer.Emeklerinin karşılığını alırken Allahın çalışana ne kadar cömert olduğunu görüyorlar.Bu nimetleri veren Allah a ne kadar şükretsek az....

Yavaş yavaş ileriye dönük olarak kalacak ve malzemeleri koyacak bir kapalı yer için kolları sıvadık.İlk iş olarak yeri belirledik 3metreye 7metre bir alanı açarak taşla örmeye karar verdik.

Yaklaşık 35 ton taş,15 ton kum ve çimento alıp Ferhat Abi ile beraber işe koyulduk.Bir yandan harcı karıp diğer yanda taşları balyozla örülecek  boyutlara getiriyoruz.Taşların büyük kaya taşı olması sağlamlık açısından 1 numara fakat taşları kırmak yokmu........

Örülmeye hazır hale gelen taşlar koyulacağı yere taşınıyor

 Taşlar hazır

 Sıra harcını hazırlamaya geliyor

 Ferhat abi den taş örerken çok şeyde öğrenmedik değil.emekleri için çok teşekkürler.

 Bir hafta sonunda 70,75cm kalınlığında 1.95cm uzunluğunda 20,21metrekara bir yer hazırlandı.Buranın üzerine ise 4m ye 8m ölçülerinde bir konteyner üzerine koyacağız.

 

Konteyner in giriş kısmını da buradan vereceğiz.

Ve sonunda beklenen gün geldi konteyner geliyor.Trafiği de hesaba katarak sabah saat 5 de yola çıkıldı.özel yapılmış bir platformu traktör ile çekerek bahçeye getirildi.

  Vinç tarafından kaldırılıp taş evin üzerine yerleştirildi.4 tarafında çelik halatlarla taş duvarlara sabitlenip monte edildi.Zamanından önce teslim ettiği için konteyner'ı yapan Hikmet ustaya da teşekkür ederiz  ellerine sağlık çok güzel olmuş.

 Giriş kapısı ve bir penceresi yan tarafta eldeki fazla taş ve kayaları da giriş kısmındaki toprak kaymasın diye yerleştirdik.

Konteyner 'ın içerisi tek bölmesiz daha sonra eski bir vitrin ile bölünüm 2 oda haline getireceğiz.

 Alt taraf ise bize ardiye deposu oldu.tabanına beton atıp kapıyı taktıkmı tamam.Bütün malzemeyi koyabiliriz.

Sonunda  bahçeyi çalılardan temizleyip ıslah ettik.Yapılan işler az gibi de gözükse ciddi emek var.Bir yılın sonunda yapılanlar ortada Atalar boşuna söylememiş ''Bakarsa bağ,bakmazsan dağ olur''

Bu süreçte yardımları ve desteklerini hiç eksik etmeyen Sungur ve Yusuf abiye Eşi Zeynep hanıma da çok teşekkür ederim Benim ile birlikte çalışan tüm arkadaşlarıma ve ustalara da çok teşekkür ederim.Ayrıca bu işleri yaparken Arılıktaki işlerimi de ihmal ettim,benim yokluğumda bana düşen işleri yapan Ahmet KOCABAŞ ve Fikri ATMACA abilerime teşekkürler ederim .Son olarak eşim Seher Hanıma ve çocuklarıma bu süre zarfında anlayışları,destek ve yardımları için çok teşekkür ederim.Unutmadan Hb ona  nekadar teşekkür etsekde yetmez saygılar

ARICILAR NE YER ? 2012

ARICILAR NE YER 2012Arıcılar ne yer ? O kadar beğenildi ki bize de ikincisini yapmak şart oldu.Evet bu faaliyetleri yapınca iyi ki arıcı olmuşuz diyorum...:-))

RAMAZAN NIN BEREKETİ

İşler o kadar yoğun ki, bloğu oluşturmakta ve haftalık faalliyetleri yazmakta gecikiyoruz.Tamam bu akşam yazayım diyorum arı taşıyoruz,hadi bu hafta olsun diyorum bal süzüyoruz .Bahçenin işleri arada birde mesai yapınca ,Blog hazırlamaya zaman kalmıyor desem yalan olmaz,yoksa bu faaliyetlerimizi kayıt altına almak arşivlemek yapılan uygulamaları geriye dönüp sorgulamak çok faydalı oluyor ,ayrıyeten vermiş olduğu hazda bir başka..... 

Hasat yaptığımız ballarımızı eve getirip kavanozlara aktarma işlerini bir an önce yapmak lazım.Yeni sezon ballarımızı bekleyen dostlarımızı daha fazla bekletmemek lazım ,ha bugün ha yarın derken o gün geldi.Evin balkonunda hemen bir bant oluşturduk.Önce  tenekelenmiş ballarımızı dinlendirmeye aktarıyoruz.Dinlendirme kazanının üstüne 2,3 kat tül takarak süzme işi yapıyoruz 

 Daha önceden  aldığımız  cam kavanozlarımızı yıkayıp kurulayarak hazır hale getirdik.

Tabi bu işlemleri yaparken sağ olsun eşim Seher hanımın da yardımları çok büyük ,kavanozların yıkanıp kurutulması başlı başına bir iş.Deterjansız bol sıcak suda yıkamak onca kavanozu kurutmak kolay değil...... bu işlerde kadın eli değmesi de başka oluyor onlarda en öncelik TEMİZLİK...

Dinlendirme kazanındaki balları hazırladığımız bu kavanozlara koyuyoruz.

Tabi bu işlemler akşamdan sahura kadar devam etti.Bu kadar çabuk ve kolay olmuyor.Bu esnada tüm günün hararetini ve yorgunluğunu çayla atmaya çalışıyor.Bir yandan da yarınki oruca hazırlanıyoruz....

 Ağapınar'a ayçiçeğine gitmek için gün içinde kovanları hazırladık.Tekrar kuluçkalıkları ayar edildi.Ortalama 6-7 yavrulu çerçeveli18 kovan hazırladık.Daha fazla götürelim götürmeyelim derken 18'e karar verdik.

Tüm gün bu işlerle  uğraşlıktan sonra iftar vakti yaklaştı..Kamyonetin kasasına güzel bir sofra hazırladık.Yusuf abi sağ olsun ağızlara layık kuşbaşılı pide yaptırmış,beni de düşünerek biraz fazla yaptırmış.Vaktin gelmesiyle beraber oruçlarımızı açtık.Allah kabul etsin.

Yemeğin arkasından hazırlanan kovanlar kamyonete yüklendi.Kovan sayısı az olunca çok kolay ve çabuk oldu.Arıları sağ salim yerine getirdik.

Ertesi hafta arıları götürdüğümüz Ağapınara gittik.Kovanların kontrollerini ve durumlarına bakıp çevreyi dolaştık.Mola verip durum değerlendirmesi yaptık.Tandır mı?,Ayçiçeği mi?derken gördüğümüz kadarıyla geç kalmıştık.Bu gecikmeli geliş bizim için yanlış bir uygulama olduğu, Ekip in diğer üyeleri (Ahmet abi ve Fikri abi)tarafından da da kabul edildi.Buradan çıkardığım sonuç şu ki.....Ekip olmak güzel olduğu kadar  bir o kadar da zor.Ekip içinde beklentilerin farklılıkları ,istemesek te yanlış kararların içinde olmamıza neden oluyor.Bu durum beni rahatsız etse de... düşününce çokta şikayetçi değilim. Çünkü sonuçta hepimizin amacı müşterek, arılığımızı kuvvetli ve bereketli yapmak doğru ve yanlış alınan kararlar bunun için.Böyle böyle arıcı olacağız.Yeterki yanlışlıklardan ders çıkarılmalı herkes iç hesaplaşmasını yapmalı.Bu günün yanlışlıkları yarının tecrübeleridir.Nasibimiz bu yıl bu kadarmış önemli olan ağzımızın tadı bozulmasın.....

(11.08. 2012)Cumartesi günü erken saat de Birol abide buluştuk bu gün Tandırda onun kovanlarını süzeceğiz Gidecek malzemelerin taşınması ve kontrolleri yapılarak yola çıktık.

Tandır'a gelir gelmez ilk iş Selçuk bey'in yeni yaptırdığı çadırı kurmak oldu.Sağ olsun güzel olmuş kurumunu ilk kez yaptığımızdan dolayı biraz zaman aldı.Çadır içinide hazırladıktan sonra sıra geldi kovanlara.

Ekip elbirliği ile işe koyuldu.Bu sefer süzülecek tüm çıtaları toplayıp daha sonra çadıra geçilip süzeceğiz.Yağmaya fırsat vermeden hızlıca hareket ediyoruz..Bir gurup kovanlardan ballı çıtaları alırken ,diğer gurup da alınan çıtaları içeriye taşıyor.

Katlar kırılmaya başlayınca güzellik ortaya çıkmaya başladı.Evet Tandır Meşe salgı balını vermişti.beklenen meşhur Tandırın salgı balı buydu.

 Bu resmi balın rengini göstermek için koydum.Ham çerçeveyi yeni kabartmış balı atmış bir yandanda ufak ufak sırlıyor.nefis.....

Maşallah

 Ve sırlı çıtalar çok güzel arı çok güzel çalışmış.Birde bunları süzülünce görelim balın kıvamı ve rengini.

Birol abi hep anlatırdı Tandır'ın balını, en son 2008 'de almış salgı balını bizede bu sene görmek ve tatmak  nasip oldu.Birol abi bu yıl  kuvvetli kattaki arılarını Tandırda bıraktı.Çoğu yere götürebilecekken seçimini Tandırdan yana yapması ona kazandırdı.Arıcılık ustalık bu olmalı ÖNGÖRÜSÜ yüksek bu gibi arıcılardan öğrenecek çok şey var.

 Bir yandanda Ekip sık sık dinlenerek oruç'un verdiği yorgunluğu atmaya çalışıyor.Kimse durumundan şikayetçi değil, herhalde arıyı ve arıcılığı sevmek bu olmalı.......:-)).

Çadırın içinde de süzme işlemi başladı.Sırları alınan çıtalar süzme makinasına yerleştirilip süzülüyor.Balın çok yoğun olması süzme işini iki kat zorlaştırıyor.çerçeveler 3 er kez döndürülerek anca balından ayrılıyor.

Bal o kadar yoğunki elinizle balın yönünü değiştirebiliyorsunuz yok böyle bir bal. Süzme kazanında dinlendirmeye oradan da tenekelere boşaltmak çok çok zaman aldı bal akmıyor çok ilginç,renkte bir o kadar koyu fotoğraf altatmasın resimden daha koyu.Çok güzel ve bereketli bir hasat oldu.Allah ağız tadıyla yemeyi kendisine nasip etsin...

Bu esnada Ballı Bahçede işler yolunda ,dikilen fideler ve ağaçlar büyümekte bugüne kadar el değmemiş olan tarla,ufak ufak bahçeye dönmekte.

Bahçeye Yahya arkadaşımızla beraber yaptığımız masayı da koyunca artık oturup dinlenecek bir yerimiz oldu.Basit gibi görülsede elemeği göz nuru...

Sulama işlerini aksatmamaya dikkat ediyoruz.Bu işlerinde dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmadığını anladım.Bu yıl staj olarak kabul edip seneye Allah nasip ederse daha  düzenli yaparız.

Bahçeye gelirken Berna ve Rana beni hiç yalnız bırakmıyorlar  Mustafa  bu sene  yoğun olduğundan bize pek eşlik edemiyor.Çocukların bahçede vakit geçirip mutlu olmaları ,elleriyle dikip elleriyle toplamaları çok güzel...